Fransa'da Avrupa Parlamentosu seçimleri sırasında başlayan siyasi kriz derinleşiyor. Ülkede uzun süredir devam eden siyasi krizin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eski Avrupa Birliği (AB) Brexit baş müzakerecisi Michel Barnier'i başbakan olarak ataması sert tepkilere yol açtı.
“ÇALINMIŞ SEÇİMLER”
Seçimlerde sol ittifak birinci çıksa da merkez sağ aday Michel Barnier'in başbakan seçilmesi tepkilere yol açtı. Sendikaların ve sol siyasi partilerin protesto çağrısı üzerine bugün ülke genelinde binlerce kişi sokaklara çıktı. Gösteriler Paris, Bordeaux, Lyon ve Nice gibi şehirlerin de aralarında bulunduğu 130 farklı noktada gerçekleşiyor.
Bazı protestocular Filistin bayrakları taşıdı ve “demokrasinin reddi”, “çalınmış seçimler” gibi sloganlar attı.
ERKEN SEÇİM FRANSA'DA KRİZE NEDEN OLDU
Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Ralli Partisi'nin (RN) Avrupa Parlamentosu seçimlerinde elde ettiği büyük başarı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ulusal Meclisi feshetmesine ve erken seçim çağrısı yapmasına yol açtı. 30 Haziran'da yapılan erken genel seçimlerin ilk turunda 28 yaşındaki Ulusal Birlik Partisi yüzde 33,15 oyla birinci olurken, 7 Temmuz'da yapılan ikinci turda Esnek Olmayan Fransa (LFI) ), Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Parti Fransız Komünist Partisi (PS) ve Fransız Komünist Partisi'nden (PCF) oluşan Yeni Halk Cephesi'nin sol ittifakı seçimlerde birinci çıktı. Ancak hiçbir parti parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı.
Seçimlerden birinci çıkan Yeni Halk Cephesi, Lucie Castets'i başbakan adayı olarak gösterdi. Macron, Castets'in Ulusal Meclis'ten güven oyu almasının mümkün olmadığını söyleyerek kendisini başbakan yapmayı reddetti. Macron, 5 Eylül'de merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) partisinin üyesi Michel Barnier'i başbakan olarak atamaya karar verdi.
Ancak Michel Barnier, başbakan seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, sol görüşlü politikacılar da dahil olmak üzere toplumun her kesiminden politikacının yer aldığı bir hükümet kurmaya hazır olduğunu söyledi.